Yanlışları görüyorum gün ışığı yardımıyla...
Sislerle büyülenmiş sahte gülücükler diyarındayız.
Yalancı denizimin de dediği gibi maskeli yüzler etrafımızda.
Her birinin kilitli çeyiz sandığı misali yaşamaktan korktuğu
Sandık açılınca kiminden gül, kiminden nergis kokusu,
kiminden küflenmiş hayat kokusu,
kiminden eskimiş şarap kokusu yükseliyor.
Her şey aynı boşlukta yuvarlanıyor.
Çoğu, bilinmezlik içinde bilgelik oynuyor,
kimisi babasının verdiği topaçla meşgul.
Herkes birbirinden açık kıçına gülüyor.
Arkasına bakmayı bilmediğinden...
Yitirilmiş umut, hayat ve sevinci aradıkları yer yanlış, hepsinin de...
Yine o mükemmel hata rol oynuyor: Doğruyu yanlış yerde arama.
Burada ve her yerde ne Polyannacılık,
ne kral çıplak diye haykırılan gerçekçilik,
ne de Yılmaz Güney gibi devrimcilik fayda eder.
Fayda verecek tek şey ebedi yalakalık.
Bir maskeli balodayız hepimizin kıçı birbirinden açık
Güler OK