19 Kasım 2012 Pazartesi



Aşk hesap işi midir?

 Bazen cevabını bilmediğiniz soruları yüksek sesle tekrar edersiniz..Fakat cevabını bulmak soruyu sormaktan daha zordur, cesaret ister.Geriye kalan denemektir..”Yıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu? “ şarkısını bolca tekrar etmeye başladığınız anlarsınız ki aşk biraz da hesap işidir..Yüreğinizin unutamadığı aşk ; hesabın kapanmadığı aşktır..

  Peki nasıl görülür bu hesap? Yürek her zaman doğruyu söylemez ama doğru zamanlarda ıslatır yanakları..Düşünür aşkın başladığı ya da yarım kaldığı yeri tasavvur edersiniz..Bir zamanlar kaçmak istediğiniz sokaklar , parklar , kafeler , üniversite kantini , oturduğunuz öğrenci evi sizi çağırır..Gel ve hesabını gör benimle derler..

  Peki soyut bir duygunun somutça görülür mü hesabı ? Yaşamadan bilmek zor..Neye inanarak bu şekilde hareket ettiğimi bilmiyorum..Ama aşkın başladığı , yarım kaldığı , acısını yaşattığı yer beni çağırıyor..Gideceğim..

  Hazır mıyım ? Bilmiyorum. Yüzleşeceğim duvarlar , sokaklar , mekanlar dilsiz olacak..Seslenende ben o sese cevap verende ben olacağım..Zaten aslında işin hesabı kalbimde ve beynimde görülecek..Yine de gitmek lazım..

  Peki bu hesaplaşma kimin umurunda? Sadece benim.. Sadece benim zaten canı yanan , geçmişse takılıp keşke diyen..

  Gri bir şehrin geniş ama gösterişsiz sokaklarında aklım daha başımda bir şekilde dolaşacağım..Fotoğraf çekeceğim..O sokaklar nasıl değişmiş, yenilenmiş belki de tanınmaz hale gelmiş göreceğim..Bana yeter artık diyecekler belki..Ve ben takılıp kalanın sadece kendim olduğumu anlayıp ileriye bakacağım belki..

  Belkilerle yaşamayı da bilmem aslında.Ama denemeye değer değil mi?

  Valizim hazır değil yüreğim kadar..Yol götürecek ben gideceğim..Geriye dönerken mutlu ve ileriye bakan biri olmayı diliyorum…

  Güç bende artık ..Çünkü bu hesap sadece aslında sadece kendimle..